Tüm Yayınlar

15 Temmuz 2016 Cuma

Fransa'da Dehşet Verici Patlama

Fransa'da Dehşet Verici Patlama

Fransa'da Dehşet Verici Patlama

       Herkese hayırlı geceler...Başlıkta da görüldüğü gibi çok büyük bir patlama yaşandı.Haberleri alanlarımız da olmuştur.Güzel bir yayın hazırlıyordum ki böyle bir haberle karşılaşana kadar.

      Her yıl yapılan Bastille yıl dönümü kutlamaları esnasında yaşanan patlamada şu an için 60'ın üstünde cansız bedenin bulunduğu iddia ediliyor.Sanırım Avrupa'nın doğusunu da Fransa ilan etmişler.Terörün nerede yaşanılacağı kestirilemez oldu artık.
fransa-nice-patlama

          Patlama yukarıda görmüş olduğunuz araçla yapılmış.Birden kalabalığın üstüne sürülmüş.
Bazı kaynaklarda hala devam ettiğini ve rehinelerin olduğu söylenmiş.Bir sürü video bulunmaktadır twitter üzürinde.Görüntülere ben dayanamadım.O yüzden bulunan videoları paylaşmak istemedim.Ama merak eden arkadaşlarımız ekşi yada twitter üzerinden takip edebilirler.

12 Temmuz 2016 Salı

Müziğin İnsana Etkisi

Müziğin İnsana Etkisi

                                            Merhaba merhaba merhaba herkese *-*

      Bugün her zaman ki gibi güne müzik dinleyerek başladım.Müziğin insana etkilerini hep araştırırdım.Bugün de müzik ile ilgili bir şeyler paylaşmak istedim sizlerle *-*


müzik-beyin      Müzik  yaşamaya teşvik eden en güzel,hayatı çok güzel noktalara getiren bir oluşum.Çalma listenizi düşünün çok hareketli bir parça dinliyorsunuz neşeniz tavan yapmış belki istemsiz bir işlerle uğraşırken dans bile ediyorsunuz.Hemen arkasından slow bir parça çalıyor.Birden duruluyorsunuz.Bana bu her zaman mucize gibi gelmişti.Beynimiz üç dört dakikalık bir parça dinleyerek bizim üstümüzde nasıl bir etki yaratıyor.En büyük duygu değişimini sanırım müzik ile yaşıyoruz.Şahsen bende durum hiç şaşmaz böyledir *-* Bilmiyorum biliyor musunuz ama psychoacoustics diye bir dal var.İnsan seslerini beynin nasıl algıladığını inceleyen bir bilim dalı ve Avrupa'da bu konu ile ilgili o kadar çok araştırma yapılıyor ki.Sadece müzik dinleyerek hastalığını yenen bir sürü insan var.Gün içerisinde o kadar çok müzik dinliyorum ki müziğin kuklası gibi hissediyorum bazen kendimi.Her bir şarkı da farklı bir ruh hali.Her şarkıda farklı bir hormonun salgılanması.Bu ne derecede iyi bilmiyorum ama sanırım pişman olunmayacak ve vazgeçilmeyecek tek şey bana göre *-*

  Müziğin Beyin Üzerinde Etkileri

  • Müzik ilaç gibi insan vücuduna direk etki eder.
  • Kalp atışlarını ve metabolizmayı düzenler.
  • Enstrümantal müzikler insana huzur verir.Bu tür müzikler dinlenildiğinde endorfin hormonu salgılanması en üst safhaya çıkar ve beyin öğrenmeye daha aç hale gelir.
  • Müzik yaratıcılığa kapı açan en büyük oluşumdur.
  • Beynin her iki küresini de dengeli bir biçimde tutmayı sağlayan en önemli şeydir.
Bildiklerim bunlar*-*Bu maddeler beni müziğe bağlayan en büyük etkenlerdir.Müziği en yakın arkadaşınız yapın emin olun en büyük destek ondadır *-* Müzik dolu günlere...Teşekkürler *-*


10 Temmuz 2016 Pazar

Başıma Gelenler...

Başıma Gelenler...

    Herkese merhaba arkadaşlar.Yaklaşık 20 gündür uzak kaldım buralardan.Bir sürü sorun yaşadım.Burada sevdiğim saydığım çok güzel insanlar var.Onların gözünde düşmek hiç istemiyorum.Bu yüzden böyle bir açıklama yapmam gerektiğini düşünüyorum.Buralarda olmadığım süre boyunca bana desteğini esirgemeyen Tigris ablama çok teşekkür ederim.

 Başıma Gelenler

    Nasıl başlayacağımı şuan bilmiyorum.Yazarken bile ellerim titriyor.Bu yüzden hemen konuya gireceğim.
dert-sikinti    Bir öğrenci evimiz var.Binamızda 45 daire bulunuyor.Bina yaşlı bir amcaya aitti.Fakat hasta olduğundan bütün daireleri ile oğlu ilgileniyordu.2 yıl önce biz taşındığımızda falan oğlu kontratı ve diğer konularda yardımcı oldu bize.Geçen ayın 7'si gibi finallerimiz bitti.Tam rahatladık evde huzurlu bir şekilde güzel bir hafta geçirmeyi düşünüyorduk bütünlemelere  kadar.Ta ki geçen ay bugüne kadar.
    Sıradan bir gün geçirirken birden kapı çaldı.Ev sahibimizin oğlu ve kardeşi geldi.Babaları rahmetli olmuş.Daireleri bölmüşler ve diğer kardeş bize yeni kontrat yapmayacağını evi acilen boşaltmamızı istedi.Birden başımdan aşağı kaynar sular döküldü.Bir hafta sonra bütünlemeler başlıyor.18 Haziran'a uçak biletlerimizi almışız.Ve evi boşaltmamız isteniyor.Terbiyesizlik olmasın diye hiç bir şekilde cevap vermedim.Ve tamam dedim.
    Kara kara düşünmeye başladık.Bu olayın olduğu gün doğum günümdü ve bana çok harika bir hediye olmuştu *-* 
    Daha sonra akşam üstü diğer oğlu geldi ve bizden özür diledi.Kardeşi ile ilgili demediği etmediği küfür kalmadı.Ve oturduğumuz dairenin üst katını bize ayırdığını söyledi.Çok mutlu olduk.Üçümüzün toplam uçak bileti fiyatı 860 TL civarıydı ve esnek olmadığı için biletlerimiz yanmıştı.Ev arama sıkıntısı bizi mahvetmişti.Bütünleme haftası ev bulmak imkansız gibi birşeydi.
Bu yüzden bir üst kata çıkmayı hemen kabul ettik.
    Elektriği,suyu,doğalgazı kes tekrar başvur falan 2 günümüzü aldı.Sağolsun kızlarda evi öyle pis bırakmışlar ki evi temizlememiz 4 günümüzü aldı.
    Biraz da 25 gün internetsiz kaldığım ve buradan uzak kalmamı sağlayan ttnet'den bahsetmek istiyorum.Taşınmadan 3 gün önce nakil işlemi için başvurdum.Yerleştiğimiz gibi bağlasınlar diye.Sağ olsunlar 25 günün sonunda az önce interneti bağladılar.
    Aslında anlatılacak o kadar çok şey var ki uzatmak istemiyorum.Çok büyük sıkıntılar yaşadım.Sıcacık koltuklarında oturan insanların düşünmeden bizi çaresizliğin içine atmaları hala üstünden gelebilmiş değiliz.İnsanlar çok acımasız.Sizlerden tekrar özür dilerim.Değer verdiğim insanların hakkımda kötü düşünmelerini istemediğim için böyle bir yayın yaptım.
              Artık buradayım...Hepinizi çok özledim.Şimdi çok işim var okumam gereken bir sürü yayın var.Hepinize teşekkür ederim *-*

17 Haziran 2016 Cuma

Türkiye'de Yabancı Dil

Türkiye'de Yabancı Dil

                                                                 Herkese selamlar *-*
         Başlıkta da görüldüğü gibi dil sıkıntısını sanırım bir tek bizim ülkemizde var.Kurslara gidenlerimiz,bin bir çeşit satın alınan kitaplar.Çok fazla çaba ama sonuca bir türlü ulaşamama.

Türkiye'de İngilizce

evde-ingilizce     
Benim düşüncem Türkiye'de İngilizce eğitimi denen bir şey yok.Katılmayanlar olabilir.Ama 6-7 yıllık bir İngilizce serüveninin başarısızlıkla sonuçlandığını en yakından biz biliyoruz.Nedeni ise sürekli gramer,gramer,gramer...
     Dördüncü sınıfa giden bir öğrenci gramer ile beslenirse İngilizceyi nasıl sevebilir.Bu öğrencileri böyle korkular ile beslemek ne kadar doğru.
     Bana kalırsa çok yanlış.Biz bile günlük bir Türkçe kullanıyoruz.Kurduğumuz kaç cümleyi acaba dil ve anlatıma uygun bir şekilde çevremize lanse ediyoruz.Etmiyoruz.Kullanmıyoruz.



Peki Ne Yapmalıyız?

     Şahsen ben kurslara verilen 3-5 bin TL'yede karşıyım.O kadar bütçeniz var ise saklayın.Work and Travel yapın.Ya da balkanlarda ki dil okullarını yazın değerlendirebilirsiniz.Geçen yaz,kardeşim  3 ay malta'da dil eğitimi aldı 6 bin tl bir ücretle.Evet fark var.'Burada da kurs var,ne gerek var' diyebilirsiniz.Ama 'Dil Yerinde Öğrenilir' diye bir cümle var.Gerçekten öyle.
     Ama öğrenciler yurt dışından korkuyor çekiniyor.Bunun sebebi yine çocukluğumuzdan beri aşılanmaya çalışılan gramer eğitimi.Öğrenci kendini yetersiz hissediyor.Gramer aşılarken bir yandan da öz güven eksikliliği yaşatıyorlar.
    Hollanda da bir öğrenci lise hayatında tam 3 dil öğrenip mezun oluyorlar.Peki biz niye 7 yıl boyunca tek bir dili özümseyemiyoruz.Bunun cevabını eminim sizde biliyorsunuzdur.

Evde Nasıl Geliştirebilirim?

   Biz çocukluğumuzdan beri cnbc-e ile büyüdük.Bir televizyon sadece cnbc-e açıktı.Bu yüzden küçüklüğümüzden beri İngilizceye ister istemez bir yakınlığımız vardı.En kötü karşımıza gelen kelimelerin telaffuzları bizi hiç zorlamıyordu.Sanki daha önce denk gelmişiz gibi rahat bir şekilde okuyabiliyorduk.En büyük faydası benim için budur.Dahası kalıplaşmış cümleleri ister istemez aklınızda kalıyor ve bunu otomatikman kullanıyorsunuz.
   Çok güzel İngilizce-Türkçe kitaplar var.Sol tarafta hikayenin İngilizcesi,sağ tarafta ise Türkçesi bulunuyor.Bu kitapların çok çok fazla yararı oluyor.
    Kalıplaşmış,günlük hayatta kullandığınız cümlelerin İngilizcelerini not alın ve tekrar yapın.

                  Daha bir çok seçenek var.Şuan bütünleme haftasında olduğumuz için çok fazla uzatamıyorum,kaynaklar tam aklıma gelmiyor ama devamını mutlaka getireceğim *-* Bir kaç yayın hakkında ve günlük ingilizce kullanan bir kaç diziden de bahsetmek istiyordum.Artık bir sonraki yayına kaldı :)
                                                                                     Sevgilerler *-*

15 Haziran 2016 Çarşamba

Güzel Bir Kitap Tavsiyesi

Güzel Bir Kitap Tavsiyesi

Jose Mauro de Vasconcelos - Şeker Portakalı

seker-portakali
Son zamanlarda okumaktan en çok zevk aldığım kitaplardan biridir.Jose Mauro De Vasconcelos bu ismin kitapları insanı çok derinden etkiliyor.Şahsen diğer kitaplarına şimdiden göz gezdirmeye başladım.Şiddetle tavsiye ederim *-*

        Küçük bir alıntı...

"Daha çok anlat” dedim.
“Hoşuna gidiyor mu?”
“Çok. Elimden gelse seninle sekiz yüz elli iki bin kilometre hiç durmadan konuşurdum.”
“Bu kadar yola nasıl benzin yetiştiririz?”
“Gider gibi yaparız."



Kepekli Saçlara Dur Diyoruz

Kepekli Saçlara Dur Diyoruz

Erkekler olsun bayanlar olsun saçlarımıza fazlasıyla dikkat ediyoruz.Sık sık yıkıyoruz,temiz görünsün diye çok fazla şampuan kullanıyoruz.Ama ne kadar doğru yapıyoruz.
kepekli-saclardan-kurtulma

     Çoğu insan saçın yağa ihtiyacı vardır der ve saç yıkama işlemini bilerek geciktirir.Ama gece boyu saç diplerimiz olması gereken kadar zaten yağlanıyor.Ayrıca bir tüyo saçının yağlı olduğunda daha seyrek görünür.
Kepek oluşumu tamamen saç deriniz ile alakalıdır.Pul pul olmuş ölü derinin dökülmesine kepek diyoruz.Cilt kendini yeniledikçe ölü deriyi atmak istiyor.Bu yüzdende saçlarımız kepekleniyor.

Saçların Kepeklenmemesi İçin Ne Yapmalıyım?

  • Saçlarım kepeklenmesin istiyorsanız.İlk adım çok fazla şampuan kullanmayın.Çünkü özellikle bayanların saçları uzun olduğundan şampuandan arındırma daha meşakatlidir.Az şampuan bol su.
  • Şampuandan sonra düzgün bir durulama yapmazsanız.Saçlarınızda kalan şampuan kurur ve dökülmeye başlar.Bu kepek değildir kepek gibi görünür.Bu yüzden çoğu insanda kepek yoktur ama o şampuan kalıntılarını kepek zannedip morallerini bozarlar.
  • Saçlarınıza şampuan kullanırken tırnaklarınızla baskı yapmayın.Çünkü temizlenen gözenekleri şampuanla dolduruyorsunuz.
  • Sprey jöle gibi ürünleri kullandıktan sonra yatmadan önce mutlaka saçınızı yıkayın.
  • Saç kremi çok yanlış kullanılıyor.Mutlaka saç uçlarını uygulanmalıdır.
  • Çam Terebentin yağı...Bu yağ mucizevidir.Saçı besler,hızlı uzamasını sağlar ve kepeklerden arındırır.
  • Saçınızı şampuanlamadan önce elma sirkesini suyla seyreltip saçınızı tarayın bir 15 dakika sonra saçlarınızı şampuan ile yıkayın.Çok faydası olacaktır.
                                                     İnşallah sizinde işinize yarar bir yazı olmuştur.Sevgilerle *-*

14 Haziran 2016 Salı

Günde Kaç Saat Uyumalıyız?

Günde Kaç Saat Uyumalıyız?

Uyku düzeniniz ile ilgili sıkı bir düzenleme yapmaya hazır mısınız *-*

    Uyku özellikle çalışanlar ve öğrenciler için bir velinimettir.Hafta sonlarını uyuyarak geçirmek çoğumuzun en sevdiği aktivite.Peki ne kadar uyumalıyız?
uyku-duzeni
    Bu sorunun cevabını aslında çoğumuz biliyor.Çocukluğumuzdan beri 8 saatlik bir uykunun vücut için gereken ideal zaman olduğunu biliyoruz.Ama ne kadar doğru...
    Aslında evet günde 8 saati geçmeyen bir uyku düzeni kurmalıyız.Şöyle ki beynimiz 8 saatlik bir uyku döngüsü ile çalışıyor.Mesela her gün 8 saat uyuyorsunuz.Hafta sonu bunu 10 saate çıkardınız.Farketmişsinizdir kalktığınızda hala uyumanız gerektiğini anlarsınız.
Bu tamamen olağan bir davranış.Çünkü beynimiz uyku halini 3 periyota ayırıyor.Mesela siz 8 saati geçtiniz.Beyniniz otomatikman bir 8 saat daha uykuya ihtiyaç duyuyor.16 saatimi geçtiniz onu 24'e tamamlamaya çalışıyor.
Bunu mutlaka deneyin 8 saatten az uyuduğunuz zamanlarda vücudunuz nasıl akşama kadar dim dik ayakta duruyor da 10 saat uyuduğunuzda yataktan kalmayacak hale geliyorsunuz.
     Yapılan araştırmalarda günde 7-8 saat uyuyan insanların yaşam standartları ve yaşam süreleri 8 saatten daha fazla uyuyanlara kıyasla daha uzundur.
Uyku düzeni kurmak biraz zordur.Fakat bir kaç gün aynı saatte yattığınızda zamanla alarma ihtiyaç duymadan uyanmış olacaksınız.Saat gece 12 ile 3 arası vücudunuzun salgıladığı hormonlar en üst seviyededir.Bu saatlerde yatakta olursanız mutlaka gün boyu faydasını göreceksiniz.Cildiniz yenilenmesini,kilo sorununuzu,depresyon halinizi,yaşlılığı ertelemeyi en kolay bu şekilde erteleyebilirsiniz.Eskiden büyüklerimiz sabah ezanında kalkarlar akşam saat 9-10 gibi yatarlardı.Onlarda ki yaşam kalitesini şuan anlayabiliyorum.Hiç bir şey için geç değil.Ben 7 aydır bir uyku düzeninde ilerliyorum ve çok mutluyum.Çok geç kalmadan sizde işe koyulun.
                                                                                                          Sevgilerle *-*